Haberler ve Duyurular

Ve Çocuğunuz Okula Başladı...16.09.2013
Ve Çocuğunuz Okula Başladı… Çocuğunuz, okula başladığı ilk günde uyumlu davranışlar sergileyebilir ya da hiçbir tepki vermeyebilir. Bazı çocuklar da, çok açık şekilde uyumsuzluk tepkileri gösterebilir. Çocuğun ağlaması, bağımlı davranışlar, saldırgan tepkiler ya da kontrolsüz davranışlar geliştirmesi, çevreden gözlenebildikleri için çocuğa müdahale edilmesine yol açar. Ancak çocukların gecikmiş tepkiler vermesi de beklenen diğer bir durumdur. Özellikle içine kapanık tepkiler, uyum davranışlarıyla karıştırılabileceği için, böyle durumlarda çocuğun yardıma gereksinim duyduğu gözden kaçırılabilir. Bu nedenle anne babaların ve öğretmenlerin, çocukların okula başladığı ilk günlerden itibaren dikkatli gözlemler yapmaları önerilmektedir. Çocuğun okula başlaması, önemli bir olaydır. Ancak bunu çocuğunuzu kaygılandıracak şekilde abartırsanız, çocuğunuzun uyumunu zorlaştırırsınız. Okula başlama, çocuğun yaşamında yeterince önemlidir. Bu nedenle aynı zamana, başka bir önemli olayı sıkıştırmamaya özen göstermelisiniz. Örneğin, bir ameliyat, sünnet ya da taşınma gibi. Okula başlama zamanı, çocuğun alışkanlıklarını değiştirmek, vazgeçmediği şeylerden vazgeçirmek için uygun bir zaman değildir. Örneğin; o güne kadar beraber yatıyorsanız, yatağınızı ayırmak için, okula başlama anını beklemeyin. Daha önceden, bu ve benzeri bağımlı davranışlardan kurtulması için onu destekleyin. Oyun, çocuğun yaşamının vazgeçilmez sihri, zevki, ve eğlencesidir. Okula başlama, çocuğunuzun oyun hayatının sona ermesi demek değildir. Oyun, çocuğa güç ve enerji verir. Çocuğun oyununu yasaklamak yerine, içinde oyunun da yer aldığı özel bir çalışma programı yapmaya çalışın. Çocuğunuzun okul hayatıyla ilgilenmek önemlidir. Ancak bu, sadece eğitimiyle ilgilenmek anlamına gelmemelidir. Çocuğun okul hayatı arkadaşlarını, okul şakalarını, okul sırlarını, servis anılarını, öğretmenlerini ve derslerini de kapsar. Bu anlamda, çocuğunuzun okuluyla ilgilenirken, sadece ödevlerini, yerine getirmesi gereken sorumluluklara ve uyması gereken kurallara odaklanmanız doğru olmaz Çocuklar, bizim kendi okul hayatımızla ilgili deneyimlerimizi dinlemekten, o günlere ait hissettiklerimizi öğrenmekten çok hoşlanırlar. Bu, onları bize yakınlaştırır ve okula başlamanın normal bir süreç olduğunu çocuğa düşündürür. Bu nedenle, çocuklarınızla kendi okul hayatınızı paylaşmanız, onların kendilerini anladığınızı hissetmeleri açısından önemlidir. Acele etmeyin. Bize düşen çocuklarımıza okulu ve öğrenmeyi sevdirmektir. Okul Korkusu Bazen çocuklar okula gitme konusunda zorlu saatler yaşarlar. Anne babaları okula götürürken yada alırken bağırarak ağlayarak protesto ederler. Okula gitmeyi reddetmelerine çoğunlukla baş mide ağrısı gibi fiziksel şikayetler eklenir. Sınıfın çok zor ve sıkıcı olduğundan yakınabilirler. Çocuk bu şikayetleri ailesine anlatabilir ya da öğretmeni eve gitmesine izin versin diye öğretmenine anlatabilir. Okula gitmek istememek genellikle evden ya da anne babadan ayrılma korkusuyla ilgilidir. Çocuğun, okuldan eve döndüğünde Ana babasının gitmiş veya hasta olduğunu görmesi gibi önceki yaşantısından da kaynaklanabilir. Bazen, çocuklarından ayrıldıkları için kendileri de huzursuz olan ana babalar çocuğun aklına bilmeyerek okul korkusunu sokarlar. Çocukların daha sonra kullandıkları kolayca fark edilmeyen sinyaller verirler. Çocuklar da bir okul gününü evde geçirebilmek için ana babalarının zayıflıklarından faydalanırlar ya da onların bu samimi ayrılık korkularını benimserler. Örneğin "Eğer annem evden ayrılıp okula gitmemde tereddüt yaşıyorsa belki de gerçekten ortada endişelenecek bir durum vardır" diye düşünebilirler. Çözümler: 1. Çocuğun fiziksel yakınmaları varsa kontrol etmek için doktora götürün. 2. Sınıf çalışmaların zorluğundan, sıkıcılığından veya okul arkadaşları ve öğretmeni ile ilgili konulardan şikâyet ediliyorsa okulu ziyaret edin. 3. Korkuları hakkında konuşmaya teşvik edin. Onu yatıştırın ve gün boyunca nerelerde olacağınız, okulda acil bir durum olduğunda çocuklarla kimin ilgileneceğini ve korkuları olduğunda okulda kimlerle konuşabileceği hakkında bilgi verin. 4. Okula düzenli devam etmesi konusunda ısrarlı olun. Örneğin yakınmaya devam etseler de giyinmesine, servise binmesine ve okula kadar yürümesine yardım edin. 5. Eğer sorun bilhassa zor ise; Çocuğun bir iki saatliğine, daha sonra yarım gün, sonra da tam gün okula gitmesini sistematik bir yaklaşım kullanarak dağlayın. 6. Çocuğun, ailesini, önce günde iki kere sonra bir kere aramasına izin verin. Daha sonra da bu ayrıcalığı ortadan kaldırın. 7. Okula devam etmesi ve muhalefet etmemesi karşılığında evde ya da okulda başka ayrıcalıklar vermek gibi bir takım ödüller sunun. 8. Bir kere bile olsa çocuğun kazanmasına izin verilirse sorunun daha kötüleşeceği unutulmamalıdır. Eğer, belirli gün veya hafta okula devam zorunluluğu varsa ve çocuk bu sınırı zorlamaya çalışıyorsa bu noktada pes etmek ta en başa dönmek demektir. 9. Yardım isteyin. Bu sorun genellikle anne baba ve okul personelinin birlikte çabalarıyla aşılır. GÜLÜMSE YUVA Eğitim Geliştirme Ekibi
Designed by TELMAR